İlk uzun metrajlı filmi Eylül ile Altın Koza´dan En İyi Yönetmen ödülü alan Cemil Ağacıkoğlu, ikinci filminde zihinsel engelli bir adamın hüzünlü hikâyesini anlatıyor. Hayatı boyunca birine bağımlı yaşamak zorunda olan Selim´in geleceği, annesi Neriman Hanım´ın en büyük endişesidir. Zafer, kardeşi Selim´in sorunları yüzünden yıllardır aile içinde hep ikinci plana itilmiş hissediyordur kendini. Evlilik hazırlığı içinde olduğu Hale, annesiyle sorunlarından kaçmak için Zafer´e tutunmaya çalışmaktadır. Evde başlayan düğün hazırlıkları ve telaş, ailedeki gündemi değiştirir. Düğün yeri, salona doluşan kalabalık, gürültü ve telaş arasında Selim açılan kapıdan çıkar ve kaybolur. Selim´in gidişiyle ailede çözülmeler, iç hesaplaşmalar yaşanmaya başladığında, aileyi bir arada tutan bağın Selim olduğunun farkına varırlar. "Bizler tüm duyguları içimizde barındırdığımızı unutsak da Selim´ler her zaman bunu bize hatırlatacaktır. Gerçeğin ortasından baktığımızda bilinen ve en gerçek olan yol ilgi ve şefkattir." - (Cemil Ağacıkoğlu)