The Adderall Diaries, Stephen Elliott'un aynı isimli romanından uyarlanmış bir filmidir. Film, hem bir anı hem de gerçek bir suç olayına dayanmaktadır. Adderall ilacı bağımlısı yazar Stephen Elliott ile babasının arasında yabancılaşmış bir ilişkiyi anlatan film, aynı zamanda 2007 yılında eski Rus karısı Nina’yı öldürmekle suçlanan bilgisayar programcısı Hans Reiser vakasına odaklanmaktadır. Gerçek hayattan esinlenen bu olaylar, izleyicileri sürükleyici bir gerilim ve duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Bağımlılık, suç ve aile ilişkileri üzerine derin ve etkileyici bir hikaye sunan film, izleyicilere farklı bir perspektif sunuyor. Özgün anlatımı ve etkileyici performanslarıyla dikkat çeken bu film, gerçek hayat hikayelerini işlerken aynı zamanda metafiziksel ve duygusal boyutları da keşfetmeye davet ediyor.